Sohbetimize bir yandan sizi tanıyarak, diğer yandan da Kılıç Dalgıçlık'ın nasıl kurulduğuyla başlayalım mı? Esasen deniz, hem gönlümde, hem de hayatımın akışı içerisinde çok uzun zamandır var. Zaten bu tip işler, hamurunuzda ve yüreğinizde olmazsa da yapılamıyor. Çocukluğum Rize'de denizde geçti. Askerliğimi Side'de denizci olarak yaptıktan sonra, yurt içindeki ve dışındaki profesyonel dalgıçlık firmalarında uzun yıllar çalıştım. Daha sonra İDO'da çalışmaya başladım. 16 yıllık sürecin sonrasında da emekli olup Kılıç Dalgıçlık'ı kurdum. 30 seneyi bulan bilgi, deneyim ve tecrübemi paylaşarak çok dalgıç yetiştirdim.

Nedir sunduğunuz hizmetler? Öncelikle söylemeliyim ki Türkiye'de deniz polisi ve kıyı emniyetten sonra 24 saat dalgıçlık hizmeti veren tek firmayız. 10'un üzerinde dalgıç ve personelimiz, dalgıç gemimiz ve acil müdahale gemimizle, olası herhangi bir duruma en hızlı şekilde müdahale edebilmek için 7/24 nöbettedir. Bunun yanında İDO'nun, Şehir Hatları'nın ve Galataport'un işlerini yapmaktayız. Sualtı sörvey, gemi kurtarma, gemi bakım onarımları, su altı arama kurtarma hizmetleri, boru hattı döşeme, soğutma sistemleri, deniz inşaatları da hizmetlerimiz arasında. Kimyasal dalış konusunda da deneyimliyiz ve Türkiye'de bu alanda hizmette öncüyüz. Türk Loydu ve diğer (NK, DNV-GL, RINA, ABS) uluslararası su altı sörvey sertifikalarına sahibiz. Sadece Türkiye sınırlarında mı hizmet veriyorsunuz? Geride bıraktığımız yıllarda yurt dışı projelerimiz oldu. Ülkemizde yaşanan daralmanın bize de yansıdığını söyleyebilirim. Standart sörvey işlerimiz hala devam ediyor ama diğer alanlarda sunduğumuz hizmetler yaşanan daralmadan etkilendi.

Nasıl bir iştir dalgıçlık?

Gemiler ve limanlar olduğu sürece dalgıçlık işi her zaman var olacaktır. Üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde bizim işimiz bitmez. Bizim onlara, onların da bize ihtiyacı var. Aslında bizler, zor zamanların adamlarıyız. Gecenin köründe, gemi fırtınada bir aşağı bir yukarı savrulurken sen altına giriyorsun ve tamirat yapıyorsun. Kimse seni görmüyor. Tüpüne bakıyorlar, diyorlar ki tüpü bitince çıkacak. Siz karar verin ne kadar kolay olduğuna…

Peki, ne tür sıkıntılar yaşıyorsunuz?

Hızlı olmak, hızlı hareket etmek yaptığımız işin olmazsa olmazı. Bizler ve hizmet sunduğumuz kişiler için zaman çok değerliyken bürokratik işlemler çok hantal. Bu durumu aşmak için internet üzerinden kullanabileceğimiz bir sisteme muhakkak ihtiyacımız var. Liman Başkanlığından izin almak için çok zaman harcıyoruz. Bizim tüm evraklarımız ve personelimize dair tüm belgelerimiz onların onayıyla alınmış, haliyle onlarda da kayıtlı. Her dalış izninde tüm belgeleri yeniden sunuyoruz. Bu kadar zaman kaybını neden yaşıyoruz, niçin ülkemiz kazanacakken başka ülkeler kazanıyor. Bizdeki bürokratik engeller yüzünden işler Yunanistan'a kayıyor. Dalgıç gemilerini bağlama yeri konusunda yaşadığımız sıkıntı da cabası. Bize gösterdikleri liman hayli uzakta. Burası bizim işimize yaramıyor ki! Ya İstanbul'daki balıkçı barınaklarından bir tanesini bizim gibi iş yapan firmalara tahsis etsinler ya da bize yeni bir barınak yeri göstersinler. Veya izin versinler bizler toplanıp yapalım. Bir başka sorunumuz da yetişmiş dalgıç personel. Türkiye'de sadece bir üniversite dalgıç yetiştiriyor. Bunun dışında askeriye ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kursları vasıtasıyla dalgıç yetişiyor. Yetişen dalgıçların çoğu da işin zorluğunu görünce yapmıyor bu işi. Bizim, suyun altında çalışacak personele ihtiyacımız var. Bu insanların muhakkak ki sertifikalı olması lazım. Dalgıç bulmak, gemici, kaptan veya mühendis bulmaktan çok daha zor. Ayrıca dalgıç firmaları arasındaki bilinçsizce yapılan rekabet fiyatı kabul edilemez noktalara indirgeyip sektöre zarar veriyor. Yapılan işin zorluğu, riskleri ve maliyeti göz önünde bulundurularak bu konuda da birlikte hareket etmeli kendimizi baltalamamalıyız.

Röportaj: İbrahim Kocamış KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ EYLÜL-EKİM SAYISI

Editör: TE Bilisim