Evvela tüm denizcilik camiasının geçmiş Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Bundan önceki yani Haziran ayı başında yayımlanan makalemde piyasadaki beklentilerden bahsetmiş, neticeyi Haziran-Temmuz aylarında gerçekleşenlerin ve temennilerin ne derece örtüşeceğini denizcilerin daha iyi değerlendireceğini söylemiştim. Bölgeye siyasi ve ekonomik istikrar gelmesini beklerken, iki ayda varılan nokta şu: Neredeyse üç yerde birden savaş çıkacak! İyileşen (!) Avrupa ekonomisinde İtalya üçüncü kez durgunluğa (resesyon) girdi! Fransa’da imalat çakıldı, büyüme haliyle durdu! Almanya (ki kendisi bölgeyi kanatları altına almış yegâne ekonomik güç idi) ikinci çeyrekte daraldı! Üç ay önce ne armatörler, ne biz analistler ne de daha derin ekonomik bilgisi olan ekonomistler bu kadarını sanırım beklemiyordu. Ama bölgede bir sıkıntının işaretlerini sürekli veren birisi vardı: ISTFIX… Yıla 770 puan seviyesinden başlayan İstanbul Navlun Endeksi, Nisan ayından beri sürekli bir düşüş halinde Temmuz ayında 638 puan seviyesinde dip yaptı. Aslında daha da dibe gidebilirdi, çünkü geçen sene Ağustos ayında Endeks tarihi diplerden sayılabilecek 570 puan seviyesindeydi ama armatörün zarar tahammülü kalmadığı için kiracılar daha aşağısını zorlayamadılar. Kuzeybatı Avrupa koster armatörü için hayat daha da zordu çünkü Baltık-Kuzey Denizi-Kontinant ticareti Temmuz ayında bir anda durdu. Yani biz iyimser bir hava içerisindeyken ISTFIX resmen “Bu Ramazan rehaveti değil! Yolunda gitmeyen bir şeyler var!” diye yaz boyunca bağırdı durdu! Önce bölgeyi değerlendirelim… En deneyimlisinden en gencine ekonomik konularda yazı yazan, fikir beyan eden hiç kimse, Ukrayna-Rusya gerginliğinin bu kadar ayan beyan çatışmaya yaklaşacağını tahmin edemedi. Evvelki makalelerimi okuyanlar bilir buna ben de hiç inanmadım. Fakat bir uçak düştü, masum insanlar öldü, üstüne ciddi çatışmalarda ölümler başladı ve başlangıçta “bilek güreşi” dediğimiz mesele şu an “Rusya Ukrayna’ya girer mi, askerini çeker mi, girerse NATO ne yapar?” sorularının sorulduğu bir ciddiyete ulaştı. Askerler, Ukrayna-Rusya sınırında bekleyedursun, biz bunu bir de Akdeniz-Karadeniz ticareti olarak inceleyelim. Burada ilginç artı-eksi durumları var. Evvela, Avrupa Birliği ve ABD’nin Rusya’ya mali yaptırımları sebebiyle Rusya artık hızlı borçlanamayacak ve muhtemelen büyüme hızı ciddi biçimde düşecektir. Fakat diğer yandan Rusya’nın AB’ye Karadeniz yoluyla ihracatlarında, işler daha da ciddileşmeden önce koster ticareti için bir sıkıntı şimdilik kâğıt üstünde gözükmüyor. Rusya’nın AB’den ve ABD’den gıda ve tarım ürünleri ile hammadde ithalatına getirdiği kısıtlama ise Karadeniz’de bilhassa paletli tarım ürünü ticaretini hızlandırabilir, çünkü Rus tarım bakanı ithalat yasağı boyunca eksiklerini Türkiye’den karşılayabileceklerini ifade etti. Eğer Rusya ile Türkiye bu konuda yakınlaşırsa, bunun yakın deniz RO-RO ticaretine muhtemelen daha büyük bir tesiri olacaktır. Rakamlarla bakarsak Rusya’nın yasaklardan evvel Avrupa’dan yaptığı gıda ithalatı 12 milyar avroyu bulmakta, Türkiye’nin hali hazırdaki ihracatı ise 1 milyar doların altında ve 2014’te 1 milyar doları bulması beklenmekte. Burada fırsatlardan bahsedilebilir. Bu arada Rusya ve Ukrayna’nın tahıl rekolteleri daha evvel öngörülen seviyeleri rahatlıkla bulsa da, ihracatlar koster piyasasına pek yaramamakta. Rusya çıkışlı tahıllar deniz/nehir tipi gemileri meşgul ederek kosterlerin navlunlarına dolaylı tesir yapmakta fakat doğrudan kostere tesiri kısıtlı kaldı. Ukrayna’da Eylül-Ekim ayında gelecek mısır hasadı rakamları önem taşıyor taşımasına ama gerginlik ticareti ürkütmeye devam ettiği sürece yüklerin denize inmesi gecikecek gibi duruyor. Karadeniz’de Ağustos’un sonuna gelindiği halde geleneksel koster ticaretine bir tesiri olduğundan çok bahsedilemiyor. Özetle, Ukrayna işi ciddileştikçe, koster armatörünün durumu da ciddileşiyor. Avrupa Merkez Bankası (AMB) beklentileri konusunda görünüm halen aynı. Bir yandan Rusya’nın uyguladığı ambargoyla toparlanma arifesindeki ekonomiler sendeleyecek olsa da diğer yandan AMB’nin 850 milyar avroluk genişleme paketi bölgeye bir canlılık getirebileceği umutları var. Ama bir de masada herkes bir şekilde ekonomisini toparlarken, iyice gömülen Fransa, resesyona giren İtalya gerçeği var. Fransa’nın çelik ve tahıl ihracatları, İtalya’nın bölgedeki ihracat faaliyetleri belki bu denklemden kısmen bağımsız fakat AB’nin en büyük ikinci ekonomisinin sendelemesi bile bölgeyi karıştırmaya yeter. Yunanistan’ı hatırlayın. Yine de herkesin ümidi en güvenilir piyasa mekanizmasına bağlı; mevsimsellik… Ağustos’un ilk iki haftasındaki toparlanma emareleri mevsimsel olarak Ramazan rehavetinin ve Avrupa’da tatil sezonunun bitmesiyle “Ukrayna’ya rağmen” bir ivme kazanabilir. Geçen seneye ve ondan öncesine bakarsak, önümüzdeki üç ayda navlunlar tırmanış eğilimine girecektir, fakat tabii, o zaman Karadeniz’de savaş ihtimali, Akdeniz’de Filistin-İsrail gerginliği ve Ortadoğu’da IŞİD tehdidi peyda olmamıştı. Siz beni anladınız… Öyle bir dönemden geçiliyor ki denge iyi tarafa da kötü tarafa da kayabilir. Akdeniz böylesine ateş çemberiyken müsaadenizle bu ay artık öngörü yapmıyorum! ISTFIX ne yapmış diye bakarsak, Mayıs-Haziran-Temmuz döneminde düşüşlere erken başlayan endeks Temmuz ortasında Ramazan’ın da etkisiyle dip yaptı. Temmuz’un son haftası ise Ramazan bayramı arifesinde bir umut ışığı olarak hafif iyileşmeler görüldü. 2-4 bin DWT gemilerin bölgedeki ortalama günlük gelirleri (TCE) 1.800 dolar civarındaydı. 4-6 bin DWT gemilerin geliri de ortalama 2.750 dolara geriledi. Büyüklerde, Ağustos başı itibariyle 6-8 bin DWT gemiler günde 3,750 dolar10.000 dwt’lik en üst segment ise 5.400 dolar civarında gelir elde ediyordu. Engin Koçak [email protected]
Editör: TE Bilisim