Solon Bilgisayar Yazılım Hizmetleri A.Ş. uzun süredir yazılım üreten bir firma ve şu anda en önemli faaliyet alanlarından biri limanlara yönelik liman otomasyon yazılımları üretmek. Türkiye’de limanlara yönelik otomasyonlar geliştiren ilk yazılım firması olan Solon, aynı zamanda içerik ve modül özellikleri itibariyle en kapsamlı yazılıma sahip firmadır. Sektörde çok büyük tecrübelere sahip olan şirket, bu tecrübelerini müşterileri ile paylaşmanın yanı sıra limancılık sektöründe de büyümesini sürdürüyor. Limanlara sağladıkları ‘Solonport Liman Otomasyon Sistemi’nin en önemli özelliğinin, tek bir sistemle tüm yük gruplarını elleçleyebilmesidir diyen Solon Bilgisayar Yazılım Hizmetleri A.Ş. Genel Koordinatörü Yelda Okşak, limanlara yönelik sundukları otomasyonlar ve bu otomasyonların avantajları hakkında bilgi verdi. ‘Solonport Liman Otomasyon Sistemi’yle Her Yük Elleçlenebiliyor ‘Solonport Liman Otomasyon Sistemi’nde, dünyadaki tüm yük gruplarını elleçleyen limanlara özel modüller bulunuyor. Bu modülden birini veya birkaçını alıp limanda tek bir programla tüm yüklerin operasyonunu, takibini ve sonuçlarını gözetebiliyorsunuz diyen Okşak; “Bu sayede her bir yük için ayrı programlar almanıza gerek kalmıyor, çünkü liman otomasyon sistemimiz içerisinde her yük için elleçleme programı bulunuyor.” dedi. Limanlardaki sıkıntıyı görüp ona uygun bir sistem üretmeye karar verdiklerini söyleyen Okşak, çıkış noktalarını ise şöyle anlattı: “Limanlarda verimli bir süreç yaşanabilmesi için işlerin iki program dahilinde yürütülmesi gerektiği kanısına vardık. Bu programlardan biri Solonport Liman Otomasyonu diğeri ise ERP programıdır. Kısacası firmanın muhasebesinde programlardan biri, limanında da diğerinin kullanılabileceği bir paket program tasarladık. İlk çıkış noktamızı bu süreçler oluşturdu. En büyük özellimiz ise tüm yük gruplarına operasyonel destek sağlayan, yöneten ve ölçümlendiren modüllerimizin olmasıdır. Limancılık niş bir alan. Bu işe adım atarken hedefimiz, limancılığı kapsayan tüm operasyonları yapabilmekti. Türkiye’de ve dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde limanların yüzde 90’ı tek bir yük elleçlemiyor. Eğer pozisyonları ve yerleri uygunsa mutlaka birkaç değişik elleçleme hizmetini vermeye ve katma değer yaratmaya çalışıyorlar. Biz bu ihtiyaçları gözeterek ve yelpazeyi genişleterek, burada da önemli olduğunu görerek hedefimizi geniş tuttuk. Duvardan duvara diyebileceğimiz bir şekilde otomasyonumuzu şekillendirdik. Bu otomasyon limanların verimliliğini arttırarak maddi avantaj sağlıyor.  Sistemimiz high-tech bir otomasyondur. Hatta 2000 yılında ilk outdoor  wi-fi’yi biz yaptık. Daha önce denenmemişti ve 65 dönüm üzerine kurulmuş Türkiye’nin ilk outdoor sistemidir. Kurduğumuz bu sistemle 65 dönüm arazide tamamen açık alanda, metal yığını olan gemilerin, vinçlerin, gemi iletişim cihazlarının, telsizlerinin, konteyner gibi metal yığınlarının olduğu noktada çözüm sunabilmek gerçekten önemli bir konuydu” diyerek teknolojinin artık çok daha farklı bir noktaya geldiğine dikkat çekti. Ekran ve Süreç Tasarımı Önemli Bu sistemde ekran ve süreç tasarımının önemli olduğunu belirten Okşak, belli bir nosyonun altındaki çalışanları bu sisteme dahil etmenin ve kazanmanın önemini gördükleri için kullanımı basit ve pratik bir otomasyon sistemi tasarladıklarına dikkat çekerek bu konuda hedeflerine ulaştıklarını belirtti. Limanların, Solonport Otomasyon Sistemine sahip olduğunda operasyonel personelin kalifikasyonunun çok önemli olmadığının altını çizen Okşak; “Çünkü çalışanın önüne o kadar basit ve pratik bir ekran koyuyoruz ki o, tüm makineleri çok rahat bir şekilde kullanacak. Böylece bu sistemle limanlara, kalifikasyonu belli bir standartta tutabilme imkanı sağlıyoruz. Bu da daha maliyetli bir personel almaktansa vincini daha iyi kullanan ekonomik bir personel çalıştırma imkanı sağlıyor. 2000’li yıllarda limanlarda devlet dairelerindeki gibi iş yapmak için masa masa dolaşılırdı. Biz otomasyon sistemiyle bu probleme çözüm sunmayı amaçladık. Bir kişinin yapabileceği bir süreç organize ettik. Açıkçası Türkiye’deki limancılık sektörüne, kurduğumuz bu akışlar ve süreçler hakim diyebiliriz. Limanlarda hedefimiz masaları birleştirip tek masa yapmak, müşterilerin işini yapabilmek için kapı kapı dolaşmasını engellemekti. Bu sistemle zamandan tasarruf sağlandı. Firmalar personel zenginliği kazandı, personeli daha efektif kullandı, gereksiz yere personel istihdam etmekten kurtuldu ve personeli rahatlıkla döndürebilme imkanına kavuştu.”dedi. Solon Yazılım’ın 2010 yılında Solonport Liman Otomasyon Sistemini kullandıkları butik bir limanda, teknik çalışma ve ölçümleri sonucunda, birkaç ay içerisinde limanın kapasitesi 30 bin TEU’ dan 110 bin TEU’ya çıkar. Liman, aynı personelle kapasitesini daha da büyütür. Yani bu sistem kapasiteyi büyütme fakat personeli minimum limitlerde genişletme imkanını sağlar. Okşak, bu iki konunun kendileri için önemli olduğunu ve bunları tespit edip başarıya ulaştıklarını ifade etti. ‘Otomatik Kapı Sistemi’ Ürünü Görüntüden Tanıyor ve Arşivliyor Solon Bilgisayar Yazılım Hizmetleri A.Ş.’nin bir diğer önemli projesi ise limanlar için oluşturdukları ‘Otomatik Kapı Sistemi’dir. Bu sistem bir konteyneri görüntüden tanıyabilme özelliğine ve kapılardaki otomasyon teknolojilerinin tümüne sahip. Bu projenin dünyada çok az kullanıldığını söyleyen Okşak; “Çünkü sadece yazılım değil, ekipmanların ait olduğu yazılımlarla birlikte kullanılan bir sistemdir. Burada tek başına hareket edilmediği için bir uyum söz konusu. Çok yüksek düzeyde Ar-Ge ve test çalışması gerektiriyor. Bu da ciddi anlamda bir maliyete eşdeğerdir. Projeyi kullanan limanların kazanımları nedir? Bir kere kapı geçiş sistemi insansızdır ve tek başına çalışabiliyor.  İnsansız olması da ticari açıdan bakılınca maliyeti düşürüyor ve güvenlikle ilgili problemleri de gideriyor. Limanlarda insanlar ortada ne kadar çok dolaşırsa o kadar fazla iş güvenliği risk oluşturur. Diğer bir avantajı da limanlar kısıtlı kapasitelerdedir, ne kadar büyük limanın varsa o kadar yüksek kar elde edebilme potansiyeline sahipsin. Her zaman bir yer sıkıntısı vardır.  Kapının insansız yerlerde tasarlanmış olması yer konusunda da limanlara avantaj sağlıyor. Zaten görüntü ve kullanılan ekipmanlar işlendikten sonra aracın geçme ya da geçmeme izni otomatik olarak sağlanmış oluyor. Eğer geçemiyorsa, bir problem varsa merkezle irtibata geçecek sistem kanalıyla sorun ilgili yerlere bildiriliyor. Bu projede bu işi nasıl yapıyoruz; öncelikli olarak ön taleplerle oluşan bir sistemimiz var. Biz hangi aracın ne zaman hangi yükle limana geleceğini biliyoruz. Araç bilgisi ve konteyner bilgisi sistemde mevcut oluyor, bu bilgileri aldıktan sonra burada işliyoruz, yazılım kanalıyla bu bilgileri işledikten sonra aracın gitmesine veya kalmasına izin veriyoruz. Kısacası bu sistemimizle kapılardan giriş çıkış sürecini sistemli bir şekilde kontrolünü sağlayabiliyoruz.” diyerek kapı sistemini limandaki mevcut sistemlere entegre edebilme imkanları olduğunu da belirtti. Sistemin bir diğer özelliği arşivlemedir diyen Okşak, görüntüleri yazılım olarak işlediklerini fakat arşivleme özelliğinin, ileride doğabilecek sorunlarda arşivden yararlanma imkanı sunduğunu ifade etti. Okşak, bu teknolojinin limanlar dışında taş ocaklarında, ro-ro operasyonlarında,  arabalı vapurlarda, otomobil ithalatı ihracatı yapan limanlar veya noktalarda, araçların geçiş noktalarında, fabrika veya depoların giriş çıkışları gibi birçok yerde kullanım özelliği olduğunu söyleyerek, “Ancak bu sisteme limanlarda çok büyük bir ihtiyaç var. Dolayısıyla öncelikli hedefimiz bu projemizi limanlarda  hayata geçirmek.” dedi. Yurtdışı Faaliyetleri Maksimum Boyuta Taşınacak Okşak, son olarak, 2014 sonbaharından itibaren yurtdışı odaklı devam etmekte olan çalışmalarını belirterek; “Eylül ayı  itibariyle yoğun bir sürece gireceğiz ve uluslararası alanda çalışmalarımızı maksimum seviyeye taşıyacağız” dedi. 7Deniz Dergisi Temmuz-Ağustos 2014 Sayısı/ Röportaj -Çilem KOCAMIŞ
Editör: TE Bilisim