Eylül başında göçmen trafiği yapan kalabalık bir gemiyle Avrupa topraklarına ayak basma umudunda olan Bekir ailesinin 23 ferdinden yalnızca biri hedefe ulaşabildi. 14 aylık Melek Rıfat Bekirʹin cesedi İtalya kıyısı açıklarında bulundu. Melek, İtalya topraklarında toprağa verildi. Melekʹle birlikte denize düşüp boğulan yaklaşık 500 kişi olduğu tahmin ediliyor. Olaydan kurtulmayı başaranların anlattığına göre, daha ufak bir tekneye geçmeleri istenen göçmenler bunu güvenlikli bulmadıkları gerekçesiyle reddetmişler. Sonuçta giderek kızışan tartşımayı göçmen tacirlerinin tekneyi toptan batırarak sonlandırdığını anlatıyorlar. Filistinli Bekir ailesi için bu, son yıllarda yaşadıkları ikinci felaket. Hamas, 2007 yılında aileyi Gazzeʹden sürmüş ve tüm işyerlerine el koymuş. Mısırʹa yerleşen aile yakasını sorunlardan kurtaramayınca, çareyi göç etmekte aramışlar. Düzgün bir hayat hayali Atıf Bekir Yolculuğa çıkmayan aile büyüklerinden Atıf Bekir, ˮBen bu işe tamamen karşıydım. Ama onlar ne Mısırʹda ne de Gazzeʹde gelecek diye birşey kalmadı deyip duruyordu. Avrupaʹya gitmeyi, orada kendileri ve çocukları için düzgün bir hayat kurmayı hayal ediyorlardı.ˮ diyor. Filistin güvenlik güçlerinde eski bir albay olan Bekir, yas içinde. Gözleri yaşlı, ağır ağır konuşuyor. Günlerini faciayla ilgili yeni herhangi bir bilgi var mı diye araştırarak geçiriyor. Kaybettiği yakınlarının sayısı 20ʹin üzerinde. Aralarında erkek kardeşi, oğlu ve torunu da var. Yanı başında beyaz bir tülbentle oturan annesi Emine, ʹʹGazzeʹdeki günlerimiz daha güzeldi.ʹʹ diye yad ediyor. ʹʹBirlikte yer birlikte içerdik. Herşeyi birlikte yapardık.ʹʹ diyor. ʹʹBir gün tekrar bir araya geleceğiz inşallah, durumlarının iyi olduğunu duyacağız.ʹʹ Ve sonra ağlamaya başlıyor. Talihin acı bir cilvesi, balıkçılıkla uğraşan bu aileden boğulanların çoğu iyi yüzücülermiş. Atıf Bekir, ʹʹMevsim ne olursa olsun yüzerlerdi.ʹʹ diyor. ʹʹSoğuk suya, dalgalı denize bana mısın demezlerdi... Gencecik insanlardı daha. Nasıl boğulurlar?ʹʹ Günde 20 tekne Bekir ailesi Akdenizʹe Mısırʹın kuzeyindeki Damiettaʹdan yelken açmış. Burası insan ticaretinin giderek büyüyen bir sektör haline geldiği bir liman. Sahil boyunca günde yaklaşık 20 teknenin kalktığı söyleniyor. Mısır Kişisel Haklar Girişimi adlı bir enstitüde araştırmacı olan Muhammed el Kaşif, ʹʹGeçen yıl göçmen trafiği bu kadar organize değildi.ʹʹ diyor. ʹʹAma şimdi farklı çeteler birbirleriyle bağlantılı çalışıyor ve giderek büyüyorlar.ʹʹ El Kaşifʹe göre insan tacirlerinin elinde daha çok para, ve daha çok güç var. Bu da her geçen yıl onlarla başa çıkmayı biraz daha zorlaştırıyor. Göçmen haklarını savunan ve Akdenizʹdeki insan trafiğini takip eden Muhammed el Kaşif, şu an ticaretin Filistinli, Mısırlı, Libyalı ve Suriyelilerin elinde döndüğünü söylüyor. Bu mafyanın kilit oyuncuları sadece lakaplarıyla bilinen kişiler. Doktor ya da Kaptan diye de tanınan Ebu Hamada, veya General gibi. Göçmenler adam başına en az 2.000 dolar ödüyor. Bazen teknenin koşullarına göre bu para 4.000 dolara kadar çıkabiliyor. Rekor sayıda göçmen, rekor sayıda ölüm Tacirler, sahil güvenlik yoksa turistik plajların yanı başındaki limanlar gibi kamuya açık alanlardan hareket ediyor. Görünmemek için gün batımından sonra yola çıkmayı tercih ediyorlar. Önce balıkçı sandallarına bindirilen göçmenler, buradan uluslararası sularda demirlenmiş daha büyük teknelere aktarılıyorlar. Tekne dolunca, yönünü İtalyaʹya veriyor. Yolculuk esnasında göçmenler İtalyan kara sularına varmadan önce tekrar tekne değiştiriyor. Tacirler İtalyan sahil güvenliğine telefonla SOS mesajı çektikten sonra göçmenleri deniz ortasında bırakıp gidiyor. Uluslararası Göç Örgütüʹnün tahminlerine göre bu yıl içinde Akdenizʹde boğularak ölen göçmen sayısı 3000ʹin üzerinde. Avrupa Sınır Dairesi (Frontex) deniz yoluyla Avrupaʹya 2014ʹte rekor bir sayı olan 182.156 göçmenin geldiğini belirtiyor. 2013ʹteki toplam sayının üç katına ulaşılmış durumda. Çok uluslu tatbikat Kaçak göçteki muazzam artış Avrupa devletlerini önlem almak için bugüne kadarki en büyük tatbikatı düzenlemeye itti. 1 Kasım tarihinde başlayacak olan Operasyon Tritonʹa 20ʹnin üzerinde Avrupa ülkesi katılacak. Tatbikatın ana hedefi arama-kurtarma değil, denizlerde sınır kontrolünün sıkılaştırılması. Yardım kurumları bunun daha fazla sayıda göçmenin Akdenizʹde boğulacağı anlamına gelmesinden endişeli. Beş çocuk babası Ebu Baraa, Avrupaʹya yolculuğun içerdiği tehlikeleri fazlasıyla biliyor. Suriyeli bu mülteci, göç yolunu 10 kez denemiş. Geçen Nisan ayında eşi ve çocuklarıyla birlikte denizin ortasında bir hafta mahsur kaldığını anlatıyor. Teknede yaklaşık 160 Suriyeli ve 64 Mısırlıyla geçirdiği yedi günü, ʹʹYedi uzun yıl gibiydiʹʹ diye hatırlıyor. ʹʹÜçüncü gün içecek su kalmadığını söylediler, biz de mecburen deniz suyunu içmeye başladık.ʹʹ diyor. ʹʹGündüz korkunç sıcak, geceleri soğuktu. Çocuklarımın denizden nasıl korktuğunu kelimelerle anlatamam.ʹʹ Sonuçta, tacirlerin kendi aralarında kopan para kavgasını takiben, Mısırʹa geri dönmüşler. Almanyaʹda yeni okul yılı Ebu Baraa, ʹʹBir başka tekne peşimize takılmış, bizi batırmaya çalışıyordu.ʹʹ diye anlatıyor. ʹʹBizim kaptan cesur adamdı ama, sahile geri dönmeyi başardık.ʹʹ Eşi ve çocukları Temmuz ayında Avrupaʹya varmayı başarmışlar. Fakat Ebu Baraaʹnın parası kendisini de aralarına katmaya yetmemiş. Dört yaşındaki kızı Farahʹın Almanyaʹda okula başladığı ilk gün çekilmiş fotoğrafını elinde gururla tutuyor. ʹʹKorkmuyor değilim ama elime para geçer geçmez denizden gitmeyi tekrar deneyeceğim.ʹʹ diyor. ʹʹAilem bir yerde, ben başka bir yerde. İnsanın ruhuyla vücudunun ayrı olması gibi bir şey.ʹʹ Denizin ortasında boğulmak, Ebu Baraaʹnın göze aldığı tek risk değil. Tekneye binmeye çalışırken Mısır güvenlik güçleri tarafından yakalanması da muhtemel. Mısır Kişisel Haklar Girişimiʹne göre 2014 yılı içinde 4.300ʹün üzerinde göçmen ülkeyi terketmeye çalışırken tutuklandı. Tacirler neden tutuklanmıyor? Tutuklananlar arasında, Bekir ailesinin sekiz üyesi de var. Dördü daha çocuk yaşta. Damiettaʹdan kalktıktan sonra sulara gömülen tekneye binmelerine ramak kala, Mısırlı yetkililer tarafından durdurulmuşlar. Altı hafta gözetim altında tutulduktan sonra, serbest bırakılmışlar. Aktivistler, Mısır polisinin asıl tutuklanması gereken insan tacirlerinden ziyade, göçmenlerin peşinden koştuğunu söyleyerek eleştirilerini dile getiriyor. Mısır polisi, göçmen trafiğinin başındaki mafya babalarına dokunmadıkları yönündeki suçlamaları reddediyor. Son beş yıl içerisinde sadece tek bir insan tacirinin hapse mahkum edildiğini onlar da kabul ediyorlar, ama bunun nedenini yasaların yeterince sert olmamasına bağlıyorlar. Orla Guerin- BBC muhabiri, 7deniz
Editör: TE Bilisim