1978’li yıllardan bu yana denizcilikle ilgilenen bir aileden geliyoruz. Büyük Ağabeyimiz Osman Şimşek’in başlattığı bu süreci bizler, diğer kardeşlerimle birlikte geliştirerek devam ettirmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada hali hazırda ailemiz İzmir Aliağa’da tedarik, gemi söküm işleriyle, bizim yapılanmamız da İstanbul’da global gemi tedariki, catering, teknik catering, deniz teknolojileri, gemi yönetimi alanlarında devam etmektedir. Kendi şirket yapılanmamız 1985 yılına dayanmaktadır. Denizcilik endüstrisinin farklı alanlarına hizmet veren birçok firma kurduk ve sektörde faaliyet gösterdik.

Filomuzu 2024 yılı içerisinde genişleteceğiz Filomuzu 2024 yılı içerisinde genişleteceğiz

En son kurumsallaşmamızı AVS Global Ship Supply  çatısı altında birleştirdik. Sektördeki ilk yıllarımızda lokal bir tedarikçi iken, sonrasında bölgesel, ardından ulusal ve en sonra da küresel tedarikçi olarak yola devam ettik. İlk olarak yerli gemilere hizmet veriyorken, akabinde yabancı gemi sahipleri de servislerimizden yaralanmaya başladı. Bugün geldiğimiz noktada, yaşadığımız coğrafyadaki yerli armatör kadar, tüm dünya armatörlerine, gemi yönetim firmalarına servis sunabiliyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Sizi lokal tedarikçi olmaktan öteye taşıyan ne oldu?

Bizi, lokal bir tedarikçi olmaktan global boyutta hizmet verme anlayışına taşıyan dönüm noktası da müşterilerimizin global sularda iş yapıyor olmasıdır. Doğal olarak onları hizmetlerimizden yararlandırmak istiyorsak, kendimizi bu yapılanmaya uyumlandırmamız gerekiyordu. Diğer yandan, küresel bir kültüre de sahip olmak, müşteri ihtiyaçlarını çok iyi tespit etmek ve sisteminizi de buna göre oluşturmak zorundasınız. Bu anlamda, denizcinin sınırları olmaz, denizci lokal olmaz, denizci dünya insanıdır, inancından hareketle, dünyanın büyük bir pazar olduğuna inandık, bütün pazarlama stratejilerimizi bunun üzerine kurduk. Biz, bu büyük pazardan besleniyor ve tüm yatırımlarımızı da bu pazar üzerine yapılandırıyoruz. Odak noktamız denizciler: gerek karadaki armatör, kiralayan taraf, gerekse gemi üzerindeki mürettebat! Armatörün maliyetlerini düşürme sözü verirken, mürettebatın da konforunu sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

 

Tabii bütün bu süreç sahip olduğunuz personel gücü ile de paralel. Biz, son derece genç, dinamik, konusunda uzman, farklı dilleri konuşabilen çok uluslu bir ekibe sahibiz. Dünya ile çalışıyorsanız saat farkı gözetmeden, her zaman ulaşılabilir olmanız ve ihtiyaçlara cevap vermeniz gerekir. Bunun için de 7/24 hizmet sunabilir bir teknik altyapı ve çalışma sistemi ile müşterilerimiz bizden servis alabiliyorlar. Bugün 100’den fazla ülkede 1400’e yakın limanda tedarikçilerimiz var. Dünyanın neredeyse her yerinde varız. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarına cevap verebilir haldeyiz. Şirket olarak catering, global supply ve teknoloji olarak üç ayrı departmana sahibiz. Amacımız, denizcilerin bizimle birlikte kendilerini rahat ve güvende hissedebilmeleri. Bu sebeple her daim ulaşılabilir ve ihtiyaçlarını temin edebiliriz. Sorunlarına ise en kısa sürede çözüm bulabiliriz.   Tabii ki burada bahsetmem gereken önemli bir nokta daha var. O da denizci dostu bir aile olmamız. Biz, sektörden kazandığımızı sektörle paylaşmayı kendimize ilke olarak edindik. “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” diyen Robert Bosch gibi, biz de her daim itibarımızı, sektörün bize olan güvenini her şeyden önde tuttuk. Denizciliğin küresel bir iş olduğunu sektördeki ilk yıllarımızda fark ettik. Bu işi yapacaksak da bu vizyonla yapmamız gerektiğine inandık. Vizyonumuzu hep geleceğe yönelik belirledik. Geçmiş bizim için sadece bir tecrübe oldu.İş disiplinimizi sadece ülkemizde değil, dünyada kabul görecek şekilde çizdik.

 

Yaptığınız işte müşterilerinize sunduğunuz avantajlar neler?

 

Bizim vizyonumuz, müşterilerimizin ihtiyaçları paralelinde şekillenir. Onları gözlemler, hangi hizmetleri alabilirlerse ya da onlara farklı ne sunabilirsek konforlarını sağlarız, diye düşünürüz ve buna göre yapılanırız. Yine bu düşünceden hareketle, Türkiye’deki ilk yerli catering firması olduk. Gemilerin tedarik süreçlerini, uluslararası denizcilik ilkelerine bağlı kalarak ve yeme içme alışkanlıklarını, gemi personellerinin milliyetlerini, armatörün bütçe sınırlarını göz önünde bulundurarak, tedarik listeleri oluşturduk, bunları da bütçelendirdik. Gemi, dünyanın neresine giderse gitsin, bizimle anlaştığı bütçe ve gramajlı liste üzerinden servis alabilmektedir. Bunun için bünyemizde büyük bir satın alma ekibi istihdam edilmiştir. Her geminin bir kontağı vardır ve 24 saat kendilerine ulaşarak planlı tedarikleri ya da plansız durumlara ilişkin ihtiyaçları karşılanmaktadır.

 

Catering hizmetimiz sadece gıda ile sınırlı değildir. Gıda tedariğini belli bütçelere ve gramajlara oturttuktan sonra bu sistemin armatöre planlanabilir bütçeler, öngörülebilir hesaplamalar sunabildiğini ve armatörün de bundan memnun olduğunu gördük. Aynı, iş modelini armatörün ve geminin teknik ihtiyaçları için de geliştirdik, buna da technical catering, diyoruz. Diğer yandan, teknolojik anlamda ciddi yatırımları olan bir firmayız. Fleet Management Software’i geliştiren ilk Türk firması bizim firmamız. Bu teknolojik yatırımları gemilere uydu haberleşme sistemi hizmeti de sunarak bir üst basamağa taşıdık. Gıda, her zaman ana iş alanımız olduğu için, kendi gıda markamızı geliştirdik, food distribution ve üretim işi yapan bir firma olduk. Bu da aslında bir gereklilik sonucu meydana geldi. Gemi personelinin memnuniyeti armatörün en çok önemsediği konulardan biridir. Özellikle yerli müşterilerimiz, dünya sularında gezerken etnik tatlar aradıklarında, alıştıkları Türk gıdalarına erişebilsinler diye, bazı noktalarda tedarikçilerimizle özel anlaşmalar yaparak onlara yerli ürünler gönderdik ve depolarından tedarik yapabilme imkanı oluşturduk. Kendi programcılarımız tarafından geliştirilen Vestra pazarlama robotu sayesinde, yalnızca iki veya üç kişiyle, geniş bir pazarlama ekibi tarafından yapılabilecek bir işi gerçekleştirebiliyoruz. Vestra pazarlama robotu, dünyayı dolaşan tüm gemileri araştırıyor ve satış ekibimizin gemilerin ihtiyaçlarını kolaylıkla belirlemesine yardımcı oluyor. Vestra, gelecekte bir pazarlama robotu olarak çalışacak. Biz de bunu sektöre bir ürün olarak sunmak istiyoruz.

Biliyoruz ki teknoloji konusunda önemli yatırımlar yapıyorsunuz. Bu alandaki gelişmeleri de öğrenebilir miyiz?

Yukarıda da bahsettiğim gibi, son bir yılda firmamız bünyesinde oluşturduğumuz bilişim teknolojileri departmanımız ile denizcilik sektörüne fayda sağlayacak yazılımlar üretmeye başladık.

 

Ürünlerimiz sayesinde armatörler sahip oldukları gemilerin yönetimlerini tek bir portaldan yapabilmektedirler. Bunu da sağlayan bizim Fleet management programımızdır. Hali hazırda 200’e yakın gemi bu programı kullanmaktadır. Sektördeki bu açığın kapatılması adına firmamız bünyesindeki bu departman her geçen gün biraz daha büyümekte ve yeni yaratılan teknolojiler takip edilip mevcut uygulamalarımıza entegre edilmektedir. Kısacası sektöre bilgi iletişim hizmetleri desteği vermekteyiz. Bunlara ek olarak gemi sahiplerinin ellerinde bulunan gemilerin de teknolojiye ayak uydurarak online çalışma prensibini kabullenmesi, beraberinde farklı ihtiyaçlar doğurmaktadır. Cyber güvenlik bu konuların başında gelmektedir.

 

Armatörlerin her gemi üzerinde bir bilişim uzmanı bulunduramamasından kaynaklı olarak bu tarz işlemlerin dışarıdan sağlanması icap etmektedir. Bu noktada firmamız her türlü bilişim hizmetini, ihtiyaç duyan armatöre veya işletmeciye sağlayabilmektedir. Bir diğer hizmet ise uydu haberleşme konusundadır. Gemilere verdiğimiz servisle uydu haberleşme sistemlerinden yararlanabilmekteler, bu da yine sektöre sunduğumuz hizmetlerden biridir. Firmamız bilişim alanındaki büyümesini GSM alanında da genişletmiş olup, bu alanda Sim4crew adı altında bir ürün üretmiştir. Denizciler Sim4Crew mobil sim kartlarını dünyanın her yerinde kullanabiliyor, sevdikleri ile internet veya sesli olarak görüşme sağlayabiliyorlar. Sim4Crew sayesinde denizciler gittikleri ülkelerin yerel GSM ücretlendirmesine yakın fiyatlar ödeyerek tek bir numaraya sahip olabiliyor ve her gittikleri limandan bir adet sim kart alma derdinden de kurtulmuş oluyorlar. Değinmek istediğimiz bir diğer konu da önemli rol aldığınız Uluslararası Gemi Tedarikçileri Birliği (ISSA) 2018 Kongresi… Evet, bu konuda önemli bir rol aldık çünkü Türkiye’nin, dünya tedarik sektörü için önem arz eden böylesi hassas bir organizasyona ev sahipliği yapmasını ülkemiz ve sektörümüz adına önemsiyoruz.

 

Açıkça ifade edebilirim ki pazarın tam olarak farkında olduğumuzu düşünmüyorum. Hem altyapı hem bürokrasi ve mevzuat hem de sektör ve finans olarak görmemiz gereken bir gerçek var. Gıda, sarf ve teknik malzeme söz konusu çok büyük bir pazar var ve biz bu pazardan çok küçük bir pay alıyoruz. Deniz Ticaret Odamızın yeni yönetimi ile birlikte bu konuda bir farkındalık yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu yüzden başarılı bir organizasyon olması için hazırlıklarını sürdürdüğümüz kongreye tüm tedarikçileri bekliyoruz.

Son olarak sizin de görev aldığınız yeni yönetim ekibi DTO’nun başında. Bu değişikliği Türk denizciliği adına nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Yeni yönetim Türk denizciliği için bir ihtiyaçtı. Sayın Salih Zeki Çakır’ın başlattığı kıvılcım Türkiye denizcilik sektöründe yeni bir ruh, yeni bir değişim, yeni bir heyecan doğurdu. Sonrasında da Tamer Kıran’ın devraldığı bu bayrak etrafında Türk denizciliği bir araya geldi. Bu yapılanma içerisinde bu Odayı oluşturan her bir hücre kendine yer bulabiliyorsa bu başlı başına bir başarı. Sektör adına yapılacak çok şey var. Yönetim olarak bizler de çok dinamik bir yapıyız. Denizciliğin Türkiye’de çok farklı bir yerde olması lazım çünkü doğuyu batıya bağlayan bir köprüyüz ve üç tarafımız da denizlerle çevrili. Denizcilik sektörünün kurumsallaşması ve kurumsal yönetime dönüşmesi ve bu disiplinden ilerlemesi lazım. Ulusal ve bölgesel bir şeyden bahsetmiyoruz. Dünya bizim pazarımız. Ve sınırımız da yok.    

 

7DENİZ DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2018 SAYISI // RÖPORTAJ  

Editör: Haber Merkezi