Yakın geçmişte kamuoyu gündemine oturan Kanal İstanbul Projesini denizcilik sektörümüzün yetkililerine sorduk. Açıklanan ÇED Başvuru Dosyasına yorum yapmak için daha erken diyen de oldu görüş vermek istemeyen de. Bu konuda değerli görüşlerini bizlerle paylaşan, TOBB Denizcilik Meclis Başkanı Erol Yücel’e, KOSDER Başkanı Hüseyin Kocabaş’a ve Aykul&Topcu Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Kurucusu ve TEMA Vakfının Kurucu Hukuk Danışmanı Avukat Ömer Aykul’a teşekkür ediyoruz… Görüşlere geçmeden önce Kanal İstanbul’la birlikte gündeme tekrar gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi yükümlülüklerinin ilgili kısımlarına yer vermek istiyoruz. Montrö Boğazlar Sözleşmesi/Ticaret Gemileri MADDE 2. Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlarʹdan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlarʹin bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I şayili Ekʹinde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır. Bu vergilerin ya da harçların alınmasını kolaylaştırmak üzere, Boğazlarʹdan geçecek ticaret gemileri, 3. maddede belirtilen istasyonun görevlilerine adlarını, uyrukluklarını, tonajlarını, gidecekleri yer ve nereden geldiklerini bildireceklerdir. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır. MADDE 3. Ege Deniziʹnde ya da Karadenizʹden Boğazlarʹa giren her gemi, uluslararası sağlık kuralları çerçevesinde Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimi için, Boğazlarʹın girişine yakın bir sağlık istasyonunda duracaktır. Bu denetim, bir temiz sağlık belgesi (patentesi) ya da işbu maddenin 2. fıkrasındaki hükümlerin kapsamına girmediklerini doğrulayan bir sağlık bildirisi gösteren gemiler için, gündüz ve gece, olabilen en büyük hızla yapılacak ve bu gemiler Boğazlarʹdan geçişleri sırasında başka hiçbir duruş zorunda bırakılmayacaklardır. İçinde veba, kolera, sari humma, lekeli humma (typhus exanthématique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan ya da yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi-dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan gemiler, Türk makamlarının gösterebilecekleri sağlık koruma görevlilerini gemiye almak üzere, sağlık istasyonunda duracaklardır. Bu yüzden, hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır; sağlık koruma görevlileri Boğazlarʹin çıkısında bir sağlık istasyonunda gemiden indirileceklerdir. MADDE 4. Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen koşullar içinde Boğazlarʹdan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır. MADDE 5. Savaş zamanında, Türkiye savaşansa, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardim etmemek koşuluyla, Boğazlarʹda geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlarʹa gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır. MADDE 6. Türkiyeʹnin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayması durumunda, 2. madde hükümlerinin uygulanması yine de sürdürülecektir; ancak, gemilerin Boğazlarʹa gündüz girmeleri ve geçisin, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda, zorunlu kılınabilecek, ancak ücrete bağlı olmayacaktır. MADDE 7. ˮTicaret gemileriˮ terimi, işbu Sözleşmenin II. Kesiminin kapsamına girmeyen bütün gemilere uygulanır.   Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi Kısım II Karasuları ve Bitişik Bölge BÖLÜM 1-GENEL HÜKÜMLER Madde 2 Karasularının, karasuları üzerindeki hava sahası ile karasularının deniz yatağı ve toprak altının hukuki rejimi Sahildar devletin egemenliği kara ülkesinin ve iç sularının ötesinde ve bir Takımada Devleti söz konusu olduğunda, takımada sularının ötesinde karasuları denilen bir bitişik deniz bölgesine kadar uzanır. Bu egemenlik karasuları üzerindeki hava sahasını ve de bu suların deniz yatağı ile toprak altını da kapsar. Karasuları ¸zerindeki egemenlik işbu Sözleşmenin hükümlerinde öngörülen şartlar ve uluslararası hukukun diğer kuralları dahilinde kullanılır. BÖLÜM 2 KARASULARININ SINIRLARI Madde 3 Karasularının genişliği Her devlet karasularının genişliğini tesbit etme hakkına sahiptir; bu genişlik işbu Sözleşmeye göre tesbit edilen esas hatlardan itibaren 12 deniz milini geçemez. Madde 4 Karasularının dış sınırı Karasularının dış sınırı, her noktası esas hattın en yakın noktasından karasularının genişliğine eşit uzaklıkta bulunan hattan oluşur. Madde 5 Normal esas hat İşbu Sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, karasularının genişliğinin ölçülmeye başlandığı normal esas hat, sahildar devlet tarafından resmen kabul edilmiş büyük ölçekli deniz haritalarında belirtildiği şekliyle, sahil boyunca uzayan en düşük cezir hattıdır.   EROL YÜCELʹİN RÖPORTAJI İÇİN TIKLAYINIZ HÜSEYİN KOCABAŞʹIN RÖPORTAJI İÇİN TIKLAYINIZ AV. ÖMER AYKULʹUN RÖPORTAJI İÇİN TIKLAYINIZ   Kaynak: 7Deniz Dergisi (Ocak-Şubat 2018)
Editör: TE Bilisim