Bilgi harbi kavramı, son 15-20 yılda dünyanın gündemine oturdu. Bununla birlikte, ülkemizde de konuyla ilgili farkındalıklar oluşmaya başladı. Ancak ülkemizdeki bahse konu farkındalığın yeterli olup olmadığı hakkında karar vermek tabi ki zor. Makalemin başlığını bilgi harbi olarak değil, ‘‘Denizde Bilgi Harbi’’ olarak seçtim. Çünkü ülke olarak bilgi harbinin yıkıcı sonuçlarının bir kısmını deniz gücümüze yönelik olarak yaşadık. Bununla birlikte son dönemde, küresel çapta denizde bilgi harbine ait gelişmeler kapsamında, karşılaşabileceğimiz olası sürprizlere de dikkat çekmek istiyorum. Bilgi harbinin en canlı örneğini Balyoz Davasına konu olan ve sonrasında sahteliği bilimsel olarak kanıtlanmış dijital malzemelerin yarattığı sonuçlarla tecrübe etmiş olduk. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına mensup, 36 amiral, 115 subay (şahsım da dahil) ve 5 astsubay olmak üzere toplam 161 personel tek mermi atılmadan adeta sulara gömüldü. Bu, ülkemiz içinde takribi 40 yılda örüldüğü anlaşılan bir yıkıcı faaliyet ağı sayesinde maalesef çok kolay oldu. Bu meselenin siyasi ve hukuki yönleri ile çıkarımları kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Balyoz, karşılaştığımız en canlı örnek olup; yalan ve istismarın yarattığı psikolojinin, en basit siber uygulamayla birleştiğinde, güvenlik ortamının nasıl şekillendirilebileceğinin bir hikayesiydi. Peki ya bundan sonrası ?

Bilgi harbi, stratejik, operatif ya da taktik maksat ve hedeflere yönelik olarak, hasmın bilgi sistemlerini ve fonksiyonlarını çökertmeyi, istismar etmeyi ve yönlendirmeyi amaç edinirken, diğer yandan kendi sistemlerini bu saldırılardan karşı önlemlerle korumayı hedefler. 21. yüzyılın bu karmaşık harp metodolojisine karşı, sivil ve asker hazırlıksız yakalandık. Diğer bir kısım ülkelerin de bu konudaki durumu, bizden çok farklı değil.  Bilgi harbinin alt fonksiyonu olarak gösterilen, istihbarat harekatı, psikolojik harp, komuta-kontrol harekatı ve siber harekat gibi birçok uygulamalar, bilinen deniz harp çeşitlerini ortadan kaldırmasa da, usul ve metotlarında değişikliğe vardıracak kadar önemli bir hale gelmiştir. Balyoz, psikolojik harekat, siber harekat ve bir karşı istihbarat örneğiydi. Alışılagelmiş usullerin çok dışında bir saldırı şekliydi. Diğer yandan, günümüzde denizdeki sivil ve askeri unsurlara da ileri seviye siber saldırılar söz konusu olabilmektedir. Bu kapsamda, sivil ticari gemilerin ve limanların siber saldırılara karşı emniyetini sağlamak maksadıyla; IMO (International Maritime Organization-Uluslararası Denizcilik Örgütü) son 5-6 yıldır bildiri ve rehberler yayınlasa da, bir kısım otoriteler bunun bile yetersiz olduğu konusunda görüş bildiriyorlar. Farklı işletim sistemlerine sahip gemi ve limanlar için henüz üzerinde mutabık kalınmış standart bir uygulama yok. Özellikle enerji arz güvenliğinin dikkate alındığı rotalar üzerinde, gemilerin elektronik seyir ve işletim sistemlerine yapılması muhtemel bir siber saldırının sonuçları, bölgesel ve/veya küresel bir krizi tetikleyebilir.

 

Bu konuda, ABD, Rusya ve Çin arasındaki rekabet sürerken, askeri alanda elektromanyetik spektrum, yapay zeka, siber-uzay kavramı gibi hususlar tartışılmaktadır. Bu ülkeler belirledikleri tehditlere karşı bilgi harbi ile ön alabileceklerinin farkındalığını açık kaynaklara yansıyan dokümanlarında ortaya koymaktadırlar. Bilgi harbindeki yetenek, sonuca etki edecek en önemli faktörler arasında gözükmektedir. Örneğin su üstü harbinin klasik usullerinden yakın ve uzak angajmana gerek kalmadan, hasım unsurları siber bir saldırıyla limanda hareketsiz bırakabilirsiniz. Ekim 2018’de Norveç’te yapılan ‘‘Trident Juncture 2018’’ isimli NATO tatbikatında birçok deniz ve hava unsurunun GPS’lerinin, Rus kaynaklı olduğu iddia edilen elektronik karıştırmaya maruz kaldığı belirtilmektedir. Karadeniz ve Doğu Akdeniz’in bir kısım yerlerinde GPS’lerin yanlış değerler göstermesine neden olan kaynağı belli olmayan karıştırmaların, yabancı medyada haber olmaya başladığını unutmayalım. Hatırlarsanız, Balyozda bu kadarıyla bile uğraşmadılar. Deniz harekat alanında birbirinden farklı çok sayıda tehdit mevcut.  Karşı tarafın bizi süratli karar vermeye zorlaması karşısında, en doğruyu bulmamız gerekecektir. Bu da kaliteli ve nitelikli bir bilgi harbi hazırlığını gerektirir. Çok tehditli ortam olmasa da, varmış gibi uğraştırabilirler. Yaratılacak sahte fiziki hedefler, boşa gayret ve zaman israfına neden olabilir. Balyozda sahte belgelerle güvenlik ortamı şekillendirilmeye çalışıldığı gibi olası bir deniz harbinde sahte bilgilerle harekat ortamı şekillendirilmeye çalışılabilir. Tıpkı felsefedeki varlığın ‘‘mutlak öteki’’ ile olan birlikteliği ve uyumunun bozulması misali, yaratılacak jenerik bir ortamda yaşamı mümkün ve anlamlı kılan gerçekler içinde yaşamaya çalışan bizleri, sahte öteki sözde gerçeklikler karşısında çaresiz htirebilirler. Etki odaklı harekat icrasına kadar vardırılabilecek daha üst seviyelerdeki saldırılar ise gerçek ve yalanı daha geniş bir kapsamda birbiri içine alabilir.

İşin bir diğer tehlikeli tarafı ise, terör unsurlarının da bu uğraş içerisinde olmaları olasılığıdır. Afrika’nın batı ve doğu kıyıları ile Güney Asya kıyılarında gördüğümüz deniz haydutluğu olaylarının; saikleri farklı olsa da, önümüzdeki dönemde hangi şekli alabileceği ve karadaki terör unsurlarıyla ilişkili olup olmadıkları konusunda kesin bir değerlendirme bulunmamaktadır. Diğer yandan, Yemen’deki isyancı Husi grubunun; Bab el-Mandeb geçidinde ABD ve Suudi Arabistan’a ait harp gemilerine yaptıkları güdümlü mermi saldırıları, gelecek zaman öngörülerinde bilgi harbinde neleri dikkate almamız gerektiğini ortaya koyan önemli bir örnektir. 10 Mayıs 2018’de Yemen’in 70 mil açığında, koalisyon gücü koruması altında olmasına rağmen, demirli bulunan sivil bir gemimize yapılan füze saldırısının nedeni ve kimin tarafından yapıldığı hala belli olmamıştır.

Sonuç olarak, deniz alaka ve menfaatlerimize halel getirecek bilgi harbinin usul ve metotlarına karşı uyanık ve hazır olmak zorunda olduğumuz gibi, kendi bilgi harbi yeteneklerimizi de en üst seviyeye taşımak mecburiyetindeyiz. Bu, bekamız açısından son derece önemli. Diğer yandan bu konularda, milli savunma sanayimizdeki gelişmeler oldukça gurur verici. Önümüzdeki dönemde, görünmez sistemlerin batıdan transferinin kolay olmayacağı da anlaşılmaktadır. Sahte bilgi yüklü CD ve hard-disklerle yaratılan Balyoz hasarının, bilgi güvenliği konusunda hassasiyetlerimizi ve modern kapsamda bilgi harbi yeteneklerimizi artırmasına yardımcı olmasını temenni ediyorum.

 

 

Kaynaklar:

http://blog.milliyet.com.tr/bilgi-harbi--turk-silahli-kuvvetleri-bilgi-harbine-nasil-hazirlaniyor-/Blog/?BlogNo=222645

https://theconversation.com/why-50-000-ships-are-so-vulnerable-to-cyberattacks-98041

https://news.usni.org/2016/01/05/cno-richardson-to-release-new-design-for-maintaining-maritime-superiority-today

http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-husiler-bu-sefer-gemi-dunya-2640416/

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-savas-gemisilerine-fuzeli-saldiri-40247117

https://www.news.com.au/technology/innovation/military/gps-signals-jammed-norway-finland-warn-pilots-russia-may-blind-their-navigation-systems/news-story/ee28be793012e9b9e66d59ffba439242

Akay, Ali, ‘‘Postmodernizmin ABC’si’’, syf.93-94, 2013, SAY Yayınları, İstanbul.

Uzman, Küçükalkan, Gülhanım, Doç.Dr., İspir, Naci, ‘‘Ben ve öteki ilişkisinde insan ve değerleri’’, Atatürk İletişim Dergisi, Sayı 5, syf.8, 2013.

Deniz Kuvvetleri'ne ait 23 gemi, 23 limanda ziyarete açıldı Deniz Kuvvetleri'ne ait 23 gemi, 23 limanda ziyarete açıldı

 

Alp Kırıkkanat

Editör: Haber Merkezi